Erdoğan: Yargı Teşkilatımızın toparlanması zaman aldı
“YARGI TEŞKİLATIMIZIN DÜZENLENMESİ ZAMAN ALDI”
17-25 Aralık girişiminin yargı ve emniyet birimlerine verdiği zararla, 15 Temmuz ihanetinin orduya verdiği zararın aynı olduğunu belirten Erdoğan, “İki savunucum hunharca şehit oldular. Bizi yakalasalardı bizi de öldürürlerdi. “Onun hayatı boktan. Onun böyle bir sorunu yok. Ancak FETÖ’cüler bizi yakalayıp şehitlerimizin peşine düşürselerdi, o zaman muhtemelen çan da çalardı. Bu onların hayatı. Ama Rabbim izin vermeyince hüküm değişmez. Bütün tuzakların üstünde, en büyük tuzak Allah’a aittir. “Tuzakların en büyüğü Allah’a aittir. Maalesef milletimiz belli bir travma yaşadı ve milletimizin bu travmayı atlatması belli bir zaman aldı” dedi. .
Erdoğan, darbecilerin ve FETÖ’cülerin hak ettikleri cezaları almaları için yargının üzerine düşen görevi yapmaya çalıştığını belirterek, “Zaman zaman çeşitli sabotajlara maruz kalsa da FETÖ davaları genel hatlarıyla yürütülmüştür. Bu yapıların en ufak bir rehaveti yeniden yeşermek için fırsata çevireceğini asla unutmuyoruz. Ne biz, ne de devletimiz iman edecek. son FETÖ haini suçlarının hesabını vermeden önce.Elimizde kalan seçimlerde zaaf gördüklerinde neler yapabildiklerine hep birlikte şahit olduk.Bu konuda görev yerlerinizde ve meslek hayatınızda özellikle bu konuda gerekli hassasiyeti göstermenizi bekliyorum.Milletimizin akıl ve gönül dünyasında her profesyonelin mahareti ve ahlakı terazide tartılır ve ona göre değerlendirilir.Fakat o kadar çok meslek var ki hem kamu düzenini hem de toplumsal huzuru doğrudan etkilediği için çok daha özel bir konuma sahipler. Tarihimize baktığımızda bu mesleklerin hakimlik, doktorluk ve hakemlik olduğunu göreceksiniz. Bu 3 meslek grubunun sorumluluklarını yerine getirmemesi toplumda kırgınlıklara ve devletin işleyişinde önemli aksamalara neden olmaktadır. Burada yaşanacak düşünceler dalga dalga yayılır ve toplumsal huzuru dinamitlemekle kalmaz, devletin varlığının da sorgulanmasına neden olur.” ‘SANA GÜVENİYORUM’
Erdoğan, hakim ve savcılara hitaben yaptığı konuşmada, “Bugün çekeceğiniz kura ile meslek hayatınızda artık kritik bir eşiği aşıyorsunuz. Türk Milleti’nin adına karar verecek kadar şanlı bir otoritenin ağırlığını taşıyorsunuz. Şunu asla unutmayın ki, hakimin ve savcının dili hakkaniyetli ve makul sürede verilecek kararlardır. Gösterin. Sizden sadece aklınıza, ahlakınıza, vicdanınıza değil, devlet ve millet adına kurumunuza da sahip çıkmanızı bekliyorum. iletişim araçlarının günlük hayatımızda giderek daha fazla yer kapladığının altını çizin, sosyal medyada cübbe giyenler asla referansımız olamaz.Adaletin ölçüsü sosyal medyadaki tepkiler değil, hukuk, nizam, toplumsal vicdan, hukuktur.Hukuk hukukun çok ötesindedir.’Hukuk’ dediğiniz insanoğlunun yazdığıdır.Ama hukuk bunun da ötesindedir. Rehberiniz, vicdan pusulanız ile birlikte asırlarca tecrübe, bilgi ve ahlakın oluşturduğu güçlü hukuk külliyatımızdır. Buna çok dikkat edeceğiz. Lütfen kararınızı verirken hiç kimsenin, hiçbir gücün veya hiçbir maddi maliyetin size yol göstermesine izin vermeyin. Her zaman para ve pul bulursun; Ama unutma, hak ve hukuk yoktur. Sana güveniyorum. Sana inanıyorum”.