Mobbing insanlık suçudur
Danışman, Eğitmen ve Yönetici Koçu Selmin Gök, mobbingin yasalarda tanımlanan bir insan hatası olduğunun altını çizerek, bu sorunla başa çıkmada liderlik geliştirme programları ve şirket politikalarının önemine vurgu yaptı.
Mart ayında genç bir bankacının mobbing nedeniyle intihar ettiği iddiası basında ve sosyal medyada geniş yankı bulurken, Türkiye’de mobbing mağdurlarına ve işyerlerinde mobbingi önlemeye yönelik faaliyet ve uygulamalara bir kez daha dikkat çekildi. Psikolojik şiddet, baskı, korkutma, zorbalık, taciz, taciz ve talihsizlik anlamlarında kullanılan ve toplumda gücü elinde bulunduran kişi veya grupların başkaları üzerinde sistematik ve uzun süreli baskı kurmasını ifade eden “mobbing”. işyeri, hukukta tanımlanmış bir insanlık suçudur. Selmin Gök, “Mobbinge maruz kalanlar sıklıkla stres, uyum bozukluğu ve depresyon yaşarlar. Yalnızlaşır, özgüveni düşer, çıkmaza girdiğini düşünür ve bunun sonucunda yaşama sevincini kaybeder. Tüm bu ruhsal çöküntüler ve depresyonlar fiziksel hastalıklara ve maalesef intihar vakalarına neden olabiliyor.
Yatay, dikey ve dikey olmak üzere üç çeşidi olan mobbingin en yaygın türünün yöneticiler tarafından astlara uygulanan dikey mobbing olduğuna dikkat çeken Gök, “Çalışana çok iş vermek, işini sevmemek her zaman işini ve davranışını eleştirmek, özgüveni yok etmeye yönelik davranışların en yaygın biçimidir. Dedikodu yapmak, toplum içinde veya yalnızken çalışanın kılık kıyafetini, tarzını ve tercihlerini küçük düşürmek, çalışanla dalga geçmek, açıktan veya örtülü olarak istifa etmesini istemek gibi pek çok somut davranış örneği mobbing kapsamındadır.
Türkiye’de kadınların %70’i mobbinge maruz kalıyor
Mobbing vaka uygulamaları ve mobbingin psikolojik etkileri üzerine çalışan kliniklerin istatistiklerine baktığımızda Türkiye’de mobbing mağdurlarının yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. Cinsel, fiziksel, finansal ve duygusal her türlü şiddete baktığımızda benzer istatistiklere ulaşılıyor. Haklar ve yaşam koşulları açısından fırsat eşitliğinin olmaması, kadınların ataerkil sistem içinde hak ettikleri yerde olamamaları, yasa ve süreçlerin yetersiz veya düzensiz işlemesi de kadına yönelik şiddeti artırıyor.
Türkiye’de kazanılan ilk mobbing davasının 2008 yılında Tülin Yıldırım’ın uzun uğraşları sonunda olduğuna dikkati çeken Selmin Gök, mobbingi kanıtlamanın zorluğu, dava süreçlerinin uzunluğu ve bitkinliğin Türkiye’de mobbing mağdurlarının direncini kırdığına dikkat çekti. süreci değerlendirerek mobbinge maruz kalanlara şu tekliflerde bulundu: sahiplenin. Kanıtınızı kolaylaştırmak için bir mobbing günlüğü tutun. 170 SGK hattını arayın, şirketteki kişilerle görüşün, yardım isteyin. Uzun süreli ve tekrarlanan şiddet içeren davranışlara maruz kalırsanız “Benim neyim var, neyi yanlış yapıyorum” Bu tür niyetlerden kurtulun. Kendinize olan güveninizi ve prestijinizi başkalarının eline teslim etmeyin. Yasal haklarınızı arıyorsanız, nasıl ki şirket bünyesinde çalışmaya devam etmek sizi manevi olarak kaldıramayacak duruma getiriyorsa, o şirketten ayrılın” dedi.
“Kurum kültürü” ve “liderlik geliştirme programları” kritik öneme sahip
Çalışma hayatındaki görevi ve unvanı ne olursa olsun bir kişinin başka bir çalışanın hayatla ilişkisini zayıflatacak düzeyde şiddet uygulamasının asla kabul edilemez olduğunun altını çizen Gök; Açık, şeffaf iletişimi destekleyen, çalışanların zihinsel, ruhsal ve sosyal güvenliğini sağlayan bir kültür oluşturmanın şirketler için kritik öneme sahip olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bugüne kadar her kademeden binlerce yöneticiye liderlik eğitimi ve koçluk vermiş bir kişi olarak zirve yöneticileri, barışçıl, destekleyici bir gelişim, açık ve şeffaf bir iletişim, çeşitlilik için alan yaratma, demokratik ve etik kültür oluşturma açısından kritik öneme sahiptir. günümüz liderlik anlayışının bir gereği olarak insan maliyetleri. Rolde olduklarını iletmek isterim. Tepeden başlayarak bu kritik rolün sorumluluğunu üstlenen tüm yöneticiler, örgüt içinde olup bitenleri sistemli bir şekilde araştırmalı, kontrol noktaları geliştirmeli ve çalışanlarla yakın temas halinde olmalıdır. Şirketler her zaman tüm yönetim kademelerinin gelişimini liderlik eğitim programları ile desteklemeli ve mobbingi önleyecek politikalar geliştirmelidir” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı