Müzeyyen Şevkin: “88 Milyar Deprem Vergisi Toplandı. Bunları Neden Önlem Almak İçin Kullanmıyoruz?”
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, “İnsanların ve engellilerin yaşadığı travmalar dışında depremin ülkeye maliyeti sadece 2 trilyon liradır. Açıkça söylemek gerekirse dolarla konuşanlar için söylüyorum. Depremin bize maliyeti 103,6 milyar” Acaba bu maliyeti önlem almak için mi kullanmıştık, ’50 binden fazla insanı yer altında mı bırakacaktık? Biz ne bekliyoruz? Bakın 88 milyar deprem vergisi toplandı. Neden önlem almak ve hasarları onarmak için bunları kullanmıyoruz” dedi.
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda gündem dışında söz alarak deprem bölgelerindeki vatandaşların mağduriyetlerini anlattı. Şevkin şunları söyledi:
“İLK DENETİMDE HASARLI BELİRTİLEN BİRÇOK BİNA, SONRAKİ DENETİMLERDE YA DAHA AZ HASARLI HALE GETİRİLDİ VEYA ‘GÜÇLENDİRİLEBİLİR’ RAPORLAR VERİLDİ.”
“Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden 8,5 ay geçti ama sorunlar diz boyu, insanlar kalıcı evlerine ulaşamadı. Buna ulaşamadıkları için susuzluk, çadır sıkıntısıyla karşı karşıya kalıyorlar. Akrabalarını defnettikten sonra insanlar da yaşam mücadelesi veriyor, ayrıca sel ve yağmurla da uğraşıyorlar. “Çamurla uğraşıyorlar, ısınma sorunu yaşıyorlar, biz geldiğimizde bu sorunlar hala çözülmüş değil.” kış günleri. Sayın milletvekilleri, benim seçim bölgem olan Adana’ya baktığımızda 3 bin 297 ağır hasarlı bina, 4 bin 62 orta hasarlı bina var. Adana depremde. Adana’da 13 bina tamamen yıkıldı ve ne yazık ki 500’e yakın vatandaşımızı kaybettik. Depremin ardından ağır hasar gören 74 bina yıkılırken, Adana’da yıkılmayı bekleyen 7 bin 272 bina bulunuyor. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Müdürlüğü’nün raporuna göre, 6 Mart’ta ve ardından Nisan ayında aldığımız verilere göre 1 milyon 712 bin 182 binada hasar tespiti yapıldı ve buna göre 38 bin bina tamamen yıkıldı, 20 bin bina tamamen yıkıldı. Binaların acilen yıkılması gerektiği, 205 bin 208 binanın ağır, 47 bin 202 binanın ise orta hasarlı olduğu belirlendi. Hatırlarsanız, Murat Kurum seçim döneminde orta hasarlı binaların ağır hasarlı binalara dönüştürülmesi ve yıkılması yönünde bir açıklama yapmıştı. Seçimin üzerinden neredeyse dört buçuk ay geçti. Hala bununla ilgili bir çalışma yok, bu binalar neden yıkıldı? Orta hasarlı binada yaşayan vatandaşlarımız ne yapacağını bilemeden çaresizce bekliyor. Ayrıca ilk incelemede hasarlı olduğu bildirilen birçok bina daha sonraki incelemelerde ya hafif hasarlıya dönüştürüldü ya da ‘Güçlendirilebilir’ raporu verildi.
Vatandaş eşyalarını bile alamadıkları, içinde oturamadıkları binaları nasıl güçlendirebilir? Kiralardan bahsetmiyorum bile, maalesef ‘ev sahibi-kiracı cinayetleri’ de literatürümüze girdi, son yaşanan olaylardan sonra kiracı ve ev sahibi cinayetlerinde neredeyse 20’den fazla insan hayatını kaybetti. Bildiğiniz gibi dışarıda bir kaos var. Yine bir vatandaşın aynı ilçede 2 evi varsa ve bunlardan 1’i tamamen yıkılmışsa hiçbir haktan yararlanamaz. Yaşamları boyunca çok çalışıp ev sahibi olan bu kişilerin en az bir ev hakkına sahip olması gerekir.
“88 MİLYAR DEPREM VERGİ TOPLANDI. NEDEN BUNU ÖNLEM ALMAK VE HASARLARI TAMİR ETMEK İÇİN KULLANMIYORUZ”
Başka bir ilçedeyse buna hak kazanabilir ama aynı ilçedeyse maalesef bunu karşılayamıyor. Depremler elbette bir doğa olayıdır, dosttur ve onların afete dönüşmesi bizzat insanın kendisinden kaynaklanmaktadır. Yerleşim alanlarımızı fay bölgeleri üzerinde seçmeye devam ettiğimiz sürece ve zayıf temellere yönelik yeterli önlemleri almadığımız sürece, bu deprem coğrafyasında yer alan ülkemizde maalesef ölümler olmaya devam edecek ve bundan ders almadığımız sürece, biz de bu deprem coğrafyasında yer almaya devam edeceğiz. Bu can kayıpları karşısında yalnızca timsah gözyaşları dökeceğiz. Büyük Meclis ne yapsın… Geçen dönem iki kez Deprem Komisyonu’nda görev aldım; Biri 500 sayfa, diğeri bin sayfa olmak üzere iki üretim yapıldı ama ne yazık ki bu yapımlarla ilgili ciddi bir önlem alınmadı ve hiçbir depremden ders almıyoruz. Bakın depremin ülkeye maliyeti, insanların yaşadığı travmalar ve yaralananlar dışında sadece 2 trilyon lira. Bunu dolar üzerinden konuşanlar için netlik sağlamak amacıyla söylüyorum. Depremin bize maliyeti 103,6 milyar dolar oldu. Eğer bu maliyeti tedbir almak için kullansaydık 50 binin üzerinde insanı yer altında mı bırakacaktık? Daha ne bekliyoruz? Bakın 88 milyar sallama vergisi toplandı. Neden önlem almak, hasarları onarmak için bunları kullanmıyoruz? Bu nedenle niyet önemlidir. Bir deprem ülkesindeyiz, bir deprem gerçeği var. “Yağmur, dolu gibi doğal bir olay olan depreme karşı önlem almazsanız, biz bu ölümlere bir üçüncü dünya ülkesi gibi sadece gözyaşı dökeceğiz ve insanlarımız hem hayatını kaybedecek hem de travma yaşamaya devam edecek.”